yenilgi (ayten)
…bütçemize uygun bir otele yerleşmiştik. amacımız öncelikle durumumuzu gözden geçirip değerlendirmekti. ayten beni yine/yeniden ikna edebilmek için bütün dişiliğini kullanacaktı ve öylede oldu. daha üstümüzü bile çıkarıp duşa girmeden üstüme atıldı. dengesiz yakalandığımdan yatağa düştük. güldü ve üstüme uzanıp dudaklarıma sarıldı. bir yandan öpüyor ve bir yandan da eliyle sikimi ovuyordu. saçlarını ellerimle yana atıp yüzüne baktım. çok güzel, çok tatlı ve çok hoş. dilediği zaman azgın bir kadına, dilediği zaman çocuksu bir masumiyete dönüşen bu eşsiz yüze.bu enfes yüzü gören hiç kimse gerçekte onun ‘orospu’ olduğunu aklına getiremez bile.kısa bir süre göz göze geldikten sonra kaldığı yerden öpmeye devam etti.t-shirtünü ve sütyenini alelacele çıkarıp o gül memelerini ağzıma dayadı. en sevdiği şeydir memelerinin emilmesi. muhtemelen başka kadınlarda çok etkileniyordur ama ayten bir başka! o kadar etkileniyor ki bazen beli bile geliyor. işte onlardan birini yaşıyorduk.memeleri ağzımdayken iyice üstüme kapanmıştı ve sessizce inliyordu. bir kaç dakika içinde kaskatı kesildi.bu sefer sıradan boşalmayı geçmiş orgasm oluyordu.nihayet kendine gelip gevşemişti ve elini amına götürüp ovmaya başladı ve;
-doymadım len
-orgasm oldun ya
-evet ama kesmedi
-ne yapabilirimki?
– sikebilirsin mesela
böyle dedi ve beline bulanmış parmaklarını ağzıma soktu. büyük bir zevkle yalıyordum. ben yaladıkça o yine konsantre oluyordu. kendini ve beni tamamen soyup yanıma uzandı ve beni üstüne çekip;
-hadi sev karını. madem kimsenin sikmesini istemiyorsun doyur beni yarağa
çok azdığı zaman böyledir işte. küfürlü konuşur ve doğrusu benimde hoşuma gidiyordu bu durum.;
-yarak delisi orospu seni
-bütün kadınlar yarak delisidir. bakma sen hanım abla davranışlarına
-yok yok içlerinde gerçekten masumlar vardır
-heee, öledir. allam ya
-ne oldu ki ?
-o masum sandıklarının iç evrenlerinde ne fırtınalar var acaba? kendileriyle başbaşa kaldıklarında o fırtınalar kasırgaya dönüşüyor.
-neden bu kadar eminsin?
-çünkü kendimde kadınım! hahahaa
– vay amına koyim bunu hiç düşünmemiştim
bu kısa muhabbetten sonra yine sevişmeye başladık. dudakları, memeleri ve göbeği derken amına inmiştim. ben amını yalarken o bacaklarının arasına aldığı kafamı sıkıştırmıştı ve sürekli küfürler savuruyordu. dış ve iç dudaklarını ayırıp dilimi içine soktum. sıcaktı ve yaladıkça iyice sulanmıştı zaten daha fazla dayanamayıp yine bırakmıştı kendini. beli süzülüyordu ve çok geçmeden dilimde hissettim sıcaklığını.,
-üstüme gel
tamam deyip üstüne uzandım. sikimi eline aldı ve amına soktu ve;
-ver yarağı
dediğini yapıp gidip gelmeye başladım. o;
-daha hızlı
hızlanmıştım. o,
-daha sert sik
-????
-uzan üstüme yine
dediğini yapıp uzandım. o yine sikimi eliyle içine soktu ve;
-yüklen
dediğini yapıp iyice yüklendim. o;
-bütün gücünle yüklen. aban iyice gücünü hissettir bana
bütün gücümle abandım. o ise elleriyle kalçalarımdan tutup kendine çekiyordu.bir süre misyoner devam ettikten sonra aniden bıraktı ve kalçasını dönüp domalarak;
-kıçımı sik şimdi
tamam deyip arkadan girdim. yüksek heyecan ve istek arka deliğini gevşettiği için kolay bir giriş olmuştu. girip çıktıkça zevkten geberiyordu ve en sonunda yüzükoyun uzanıp;
-sende uzan üstüme. finali yapalım
dediğini yapıp üstüne uzandım. sikimi yine arka deliğine soktum. pozisyon zorlaştığı için girişte biraz zorlaşmıştı.bu ona daha fazla haz veriyordu.neden sonra;
-tamam dur. çıkarma ama
çıkarmadan öylece durdum. tamamı kıçındaki sikimi, deliğini sıkıp gevşeterek adeta soğuruyordu. başını yastığa gömmüştü ve arada bişiler mırıldanarak inliyordu.çok uzun sürmedi kasılması. tekrar orgasm oluyordu.nihayet rahatlamıştı. sırtüstü döndü ve bana baktı. gülümsüyordu. o, ne tatlı bir gülümsemeydi öyle? i
-iyi dayandın
-yok yok bi kere boşaldım
-farketmedim ya
-neyi farkedeceksin? çıldırmış gibiydin
-hmm, evet ama o çılgınlık konsantrasyonunu devam ettirdi değil mi?
-bak onda haklısın
-ikinci kez boşalmadın ama
-evet, boşalayım mı?
-yok yok kalsın, daha sonra lazım olacak! hehee
-seni azgın kokone
sarılıp öpüştük. birbirimizin gözlerinin içine bakıp derinliklerine daldık.
-bakışlarında aşk var, sevgi var, şefkat var, beni çok seviyorsun değil mi?
-maalesef öyle?
-hmmm, maalesef?
-maalesef işte
-seni hak etmiyorum değil mi? ondan bu ‘maalesef’
duygusallaşmıştı.
-ben böyleyim işte. beni terketmekte haklısın
-bunu sonra konuşalım. önce bişiler yiyelim
-pide ısmarlasana
-tamam. kıymalı değil mi?
-evet. yumurta da kırsınlar üstüne
-tamam canım, 1,5 yeter mi?
-evet
tamam deyip resepsiyona telefon edip otelin hemen yanındaki pideciden ona 1,5 kendime de duble kıymalı yumurtalı istedim.
-sen bekle önce ben gireyim
-nazik ol, öncelik bayanlarındır her zaman!
-yok yok pideci gelirse sen karşılaşma diye
-hmm, çok ta kıskancızdır!
-elin adamına böyle kapı açmayı düşünmüyorsun heralde?
-tamam tamam, hadi gir çık hemen
okey deyip duşa girdim. duş alırken düşünmeye başladım. ne olacaktı bu ilişkinin sonu? aslında ikimizde bu evliliğin bitmesi gerektiğinin farkındaydık ama bir türlü bitiremiyorduk. hele ben, sürekli kendime söz vermeme rağmen tutamıyordum bu sözümü. onun eşsiz güzelliğine yenik düşüyordum. düşüyordum ama yinede onu bırakmam gerektiğini biliyordum. en azından mantığım böyle düşündürüyordu. tam bu düşüncelere dalmışken ayten seslendi;
-çabuk ol. pideler gelecek neredeyse
tamam deyip çıktım. beni kendi havlusuyla kurulayım kendi girdi.çantasından beni de kuruladığı küçük havlusunu ve temiz çamaşırlarını çıkarıp yatağın üzerine koymuştu.aslında hiç sevmediğim ve yapmadığım halde açık bıraktığı çantasına baktım. banka cüzdanı vardı ve elime alıp hesaplarına baktım.yüklü miktarda para vardı hesabında. idareli gidersek bizi en az bir sene götürecek miktarda para. hiç çekilmemiş, hep yatırılmıştı. bu paraları nereden bulup yatırmıştı? yine stresten kan-ter içinde kalmıştım’ki kapı çaldı. pideciydi. siparişlerimizi getirmişti. teşekkür edip pideleri bir kenara koyduktan sonra tekrar cüzdana baktım. öyle az-buz değil çidden çok para vardı.nereden bulmuştu bu kadar parayı? stres içinde bunları düşünürken ayten duştan çıktı ve;
-çantamı karıştırdın ha?
-nereden buldun bu kadar parayı?
-gene şüphe ha? stresten sırılsıklam olmuşsun, gir bir daha duş al
-bırak şimdi duşu, nereden buldun bu kadar parayı?
-bağırma, duyacaklar
-duysunlar lan, duysunlarrrr
-saf!
-evet safım. çünki sana güvenmeye devam ediyorum.
-iyi yapıyorsun?
-ha birde dalga geçmek ha?
yanıma gelip boynuma sarıldı ve öpücükler eşliğinde;
-cüzdana bir daha bak
-kaç kez baktım bilmiyorum
– dikkatini çeken bir şey olmadımı?
-????
-parça parça yatmış hep
-????
-biliyorsun ki genelde pansiyondan yiyip içtiğimizden pek masrafımız olmuyordu. senin haftalığın yetiyordu
-evet
-ve sen bana benim haftalığımı ne yaptığımı hiç sormadın
-evet. evet ama senin haftalığın bu kadar etmez
-bir dinle
–eee, sonra?
-odalarını temizlediğim misafirler çoğunlukla bahşiş veriyorlardı. kimi zaman hatırı sayılır miktarda. hatta iş arkadaşım beni kıskanırdı. sen daha güzel olduğundan sana daha fazla bahşiş veriyorlar. bunu patrona söyleyeceğim. bahşişlerimiz bir kutuda birleştirelim ve eşit paylaşalım. bu işin kuralıda mantığı da bu
-hmm, eee?
-söylemişte
-patron ne demiş
-hayır demiş. amacı beni ele geçirmek ya ondan. yoksa gerçekten bu işin kuralı bu
-geçirdide!
-gene başlamıyalım istersen
-tamam tamam.durum bu mu yani?
-başka ne olacaktı? kafandakileri biliyorum. boşalt o kafanı lütfen. sandığın gibi değil. hem sandığın gibi olsa patron izin verirmiydi? adam benim için geberip gidiyor be, aaa..
bu son sözü mantıklıydı. öyle ya, patron çok istediği halde kendi sikemediği kızın başkasıyla yatmasına elbette izin vermezdi. ikna olmuştum. konuşmamızın devamında biriktirdiği paraları önce evde sakladığını sonra masaj ve ingilizce kursuna başlayınca her gidişinde parça parça bankaya yatırdığını söyledi. inanmıştım. ayağa kalktım ve yüzünü avuçlarımın arasına alıp dudaklarını uzun uzun öptüm. hak etmişti bunu. çok gençti. her ne kadar güzel ve alımlıda olsa onunda istekleri vardı. incik-boncuk, takılar ve giysiler gibi. ama o elindekilerle yetindi hep. hatta çok yakınımızda kuaför olduğu halde oraya bile gitmezdi. kendi bakımını kendi yapardı. aslında bunları biliyordum zaten. biliyordum ama üstünde durmuyordum. alabildiğine kısarak biriktirdiği bu hazine(!)/ hazinemiz? bankada kuzu kuzu yatıyordu. gözlerim dolmuştu ve tekrar tekrar sarılıp öptüm onu.geleceğimizi düşünmesi ve bu sorumluluk dahlinde davranması muhteşemdi. ah birde sex düşkünü olmasaydı. ahhh..ah!
bu samimi ortam bizi önce duygusallaştırmış, sonrasında içtenlikli öpüşüp koklaşmalar tekrar yatağa çekmişti.yatağın kenarına oturtup zaten çıplak olan memelerini emmiyordum. o limon büyüklüğünde ama çok sert memelerini. oradan koltuk altına geçtim. benim sevdiğimi bildiği için pek kesmediği tüylü koltuk altına.tüyleri dilimi okşuyordu emerken ve bu bana çok zevk veriyordu.tekrar memeler ve göbek derken amına inmiştim yine.büyük bir iştahla emiyordum. amını yalarken bir yandan da kendi isteği üzerine kıçını parmaklıyordum. zevkten kendini bırakmıştı gene. amı sırılsıklam olmuştu.
-tamam, hazırım sik artık
tamam deyim sikimi amına dayadım ve o yine sikimi kendi eliyle amına soktu ve ,
-ohhh
-vay amına koyduğum orospusu, ne doymazmışsın sen
-orospu ama kocasına aşık bir orospu
-sevseydin beni aldatmazdın
-sex zaafım olduğunu biliyorsun
bu konuşmalar sikimi daha da sertleştirmişti ve oda bunun farkındaydı elbet
-yarağa bak. çok sert yaaa, mmmm
-aytennn, dayanamayacağım ben
– tamam gel aşkım
-sen?
– ben bi sefer boşaldım. yeter şimdilik
-şimdilik?
-evet, şimdilik! hahaaa
sikimi amından çıkardım ve ağzına dayadım ve ağzının içine bıraktım döllerimi. iştah ile yalıyordu sikimi. döllerim tükendikten sonra dudaklarından sızan döllerimi diliyle yalayıp temizledi. duş dedi ve banyoya koştu. ben sıramı beklerken yeniden düşünmeye başladım.iki karakter taşıyordu. biri çok sorumlu bir eş diğeri doyumsuz bir fahişe! kimi zaman sanki 50 yaşında bir ev hanımı gibi davranır, kimi zaman çocuksu bir hal alır ve kimi zamanda doyumsuz bir orospuya dönüşürdü. ben bu düşünceler içindeyken ayten banyodan çıktı ve gülümseyerek;
-hadi bakalım kocacığım sıra sende. çabuk ol da karnımızı doyuralım. zaten pidelerimiz soğudu.
tamam canım deyip tekrardan duşa girdim ve alelacele duşumu alıp çıktım ve aytenin kurduğu mini sofraya oturdum. pidelerimizi kolalarımızın eşliğinde yedik ve sonrasında odamıza çay servisi istedik. kısa bir sessizlikten sonra;
-aslında çok iyisin, çok hoşsun ve sorumlusunda. biriktirdiğin para bunun kanıtı. tek zaafın sex. bu istek, bu arzu, beni aldatacak kadar gözü kara yapıyor seni.neden bu kadar istek ve arzu..neden bu denli azgınlık?
-genetik!
-????
-belki genetiktir diyorum
-nerden bu kanıya vardın?
-annemden!
-ohaaa!
-niye bu kadar şaştın?
-bahsettiğin kadın annen olunca haliyle….
– bizim tarlayı ve meşe ağacını yanındaki çardağımızı biliyorsun değil mi?
-evet, tabiiki
-yazları özellikle hasat zamanı o çardakta kalırdık
-herkesin çardağı vardı ve köye gidip gelme olmasın diye çardağında kalırdı. ne var bunda?
-ablam evlendikten sonra annem, babam ve ben kalmıştık
-evet?
-günlerden bir gün, yine her zamanki gibi tarladan sonra akşam yemeğimizi yiyip çaylarımızı yudumladıktan sonra benimkiler esnemeye başladı.
-yorgunluktan uykuları gelmiş, ne var bunda?
-çok şey
-allah allah, delirtme adamı yav. düzgün anlatsana. ne o kesik kesik?
-gündüz tarladayken annem ile babam hem çalışıyor hem de şakalaşıyordu. şakalaşma esnasında babam annemin şalvarının üstünden kalçasını sıktığını gördüm. aslında ben 2 arık ötede olduğumdan babam görmez nasıl olsa diye düşündü belki ama bir adım geride olduğumdan görmüştüm. annem akşamı bekle gibi bir şey söyledi ve babamın elini çektirdi
-hmmm, anladım şimdi.
-erken yatıyorlardı ki beni çabucak uyutup sevişsinler.
-eee, sonra
-içim bir tuhaf olmuştu. ben uyuyunca onların sex yapacak olması beni heyacanlandırıyordu. aslında yanlış olduğunu biliyordum ama onları sex yaparken görecek olmam içimde fırtınalar yaratıyordu. çay faslından sonra yataklarımızı serip yattık. ben mahsus onlara şaka mahiyetinde bir şeyler söyleyip iyi geceler diledim güya uyumaya başladım. beni bir an önce uyutup sevişmek için onlarda gaz lambasını söndürüp 2 metre ötemdeki yataklarına çekildiler. gaz lambasını söndürünce babam içeri çok karanlık olmasın diye üstten az bir yer açmış ve oraya cam koymuştu. böylece camdan sızan ay ışığı içeriyi loş da olsa aydınlatıyordu. aslında loş ile karanlık arası bir durumdu. aradan epey bir süre geçmiş olmalıydı ki babam uyuduğuma kanaat getirip anneme sarıldı. annem acele etme bırak iyice uyusun diyip tavır koydu. koysa ne olacak? adam azmış, dinlermi? ben o tarafa dönüktüm ama yorganı başımın üstüne çekmiştim. ve en alttan az da olsa görebiliyordum manzarayı. babam sarılıyor annem itiyordu.. mücadele esnasında yorgan açıldı ve babamın alt tarafı göründü. çıplaktı altı ve siki meydandaydı. annem babama göre daha zayıf ve çelimsiz olduğundan fazla direnemedi ve/veya direnmedi ve kendini babama bıraktı. babam annemi aşağı çekip sikini annemin ağzına dayadı ve ağzında gidip gelmeye başladı. annem nazlanmayı bırakmış ve zevkle emdiği sikin tadını çıkarıyordu. babam yeterince sertleşince üstünü yukarı kıvırdı ve çıplak memelerini babamın ağzına verdi.babam sımsıkı sıktığı memelerin avucunun üstünden taşan uçlarını vahşice emiyordu. annem de havaya girmişti ve bir yandan sessizce inlerken bir yandan da babamın sikini sıvazlıyordu. neden sonra hadi dedi yeter artık, sik beni. konuşurken sesi titriyordu haz alemine dalmıştı annem. öyle’ki yorgan tamamen açıldığı halde beni unuttuklarından umursamıyorlardı bile.annem bacaklarını iyice aralayıp babama pozisyon verdi ve babamda o ralıktan anneme yanaşıp sikini annemin amına daldırdı. gidip gelmeler annemi iyice azdırdığından küfürleri arka arkaya sıralıyordu. büyük şaşkınlık içindeydim. annemi bilirsin sert mizaçlıdır. böyle sert ve tavizsiz olan annemin babamın altında zevkten kendinden geçmesi çok ama çok şaşırtıcıydı.demek’ki dedim sex harika bir şey ve bende hemen denemeliyim!
-eee, sonra?
-anlatıyorum işte, aaaa..sonra babam annemin bacaklarını karnına doğru kırıp daha derinlere daldı. daha sonrada bacak omuza filan işte. en şaşırdığımda annemin babamın boynuna sarılıp kucağına oturması oldu. bilirsin zor pozisyondur. annemin bu zor pozisyonda’ki profesyonelliği takdire şayandır. neredeyse hiç köyünden çıkmamış bir kadından bahsediyoruz çünki. finali arkada yaptılar. annem babama domaldı ve benim sana dediğimi dedi ‘kıçımı da sik’
-hmmm, annenin tadına bakmam lazım!
– beni doyurdun ya!
-doymadın mı amına koyayım?
-geçici!
-bittimi?
-evet ama daha sonraları da izledim..kimbilir kaç sefer. orospu olmamın sanırım en büyük sebebi annemdir. öncelikle bize karşı bile sert olan annemin sex esnasında’ki büyük zevki. o zevk sikişmenin sadece erkekleri değil kadınlarıda zevkten uçurduğunu gösteriyordu bana. bir an önce birini bulmalıydım. güzelliğimi ve işvemi kullanıp oğlanları tavlıyor ve kendimi onlara elletiyordum. aslında amacım kendimi onlara siktirmekti ama toy olduklarından ya sikemiyor yada korkup kaçıyorlardı.
-ondan köy senin peşindeydi değil mi?
-evet, adım çıkmıştı ve herkes beni sikmeye çalışıyordu. bunları sende biliyorsun zaten
-evet
-bana asılmayan bi sen kaldın! hahaaa
-aşıktım sana
-farkındaydım. onun için sikmeye çalışmadın
– köy çalkalandıydı o zamanlar
– evet o restorancıyla çıkmam o dedikodulardan dolayı zaten
-kızlığını omu bozdu?
-hayır. çok daha önce
-kim bozdu kızlığını?
– boşver
-niye?
-bu çok öneml mi?
-değil ama merak işte
-eniştem!
-remzi abimi? yok ya, o dürüst adamdır
-yok yok, cemalettin eniştem!
-????..sultan teyzenin kocası cemalettin amcamı?
evet, aynenn
-git kız, adam deden yaşında. belki daha yaşlı
-o kadar gencin arasında onu yaşlı bunağımı buldun? hemde bu güzellikle
-teşekkür ederim
-o niye o?
-beni çok güzel bulduğunu itiraf ettin
-bunu zaman zaman söylüyorum zaten
-ama bu kez çok içten söyledin
-tamam tamam, konuya gelelim nasıl oldu bu?
-oğlanlar ya korkuyor yada beceremiyordu
-eee?
-bende cemalettin enişteye göz koydum!
-çılgınca!
-evet, bir an önce sex yapmak istiyordum ve dürtü sağlıklı düşünmemi engelliyiyordu
-kabahat onda. torunu yaşındasın. nasıl kıydı sana?
-esas kabahat bende ama. ben kışkırttım
-neler yaptın kışkırtmak için?
-yorgunum ve uyumak istiyorum. daha sonra anlatırım.hadi yatalım artık
-tamam aşkım. istersen ortalığı toplayıver. yemek yerken paket kağıtları dağılmış bak
ayten ortalığı toplarken kirli çamaşırlarımızı görmüştü ve onları yıkamak için banyoya girdi. ben yatağa uzanıp beklemeye başladım. kısa bir süre sonra döndü ve yanıma uzandı.sex ortağı gibi değil karı koca gibi birbirimize sarıldık ve tatlı bir uykuya daldık.