Çalistigim sirket bayagi yüksek o yüzden herkes genellikle asansörlere biner. Zaten asansörleri bir görseniz.kocaman. Ben o şirkette malların takipçisiyim. Yani gelen mallara ben bakıyorum. Bir gün yine mal gelicekti. Gece geç saatlere kadar beklemek zorunda kaldım. Mallar gelipte yerleştirmesi saymasi filan saat 4’ü buldu.
O gecede her zamanki gibi mallari saydıktan sonra sekreterimle aşağı iniyorduk birden asansör durdu. Hemen havalandırması çalıştı. Bozulmuştu. Anlaşılan o geceyi orada geçirecektik. Alarm düğmesine basalım ama bizi kimse duymaz ki bizden başkası kalmamıştı. Sabahı bekleyecektik. Sekreterimin adi Sinem’di. Tam bir fıstık. Onunla yanliz kalmak istiyordum ama islerden hiç vakit olmuyordu. Simdi yanlizdik.
Onu bastan aşağı süzüyordum çok daha güzel oldugunu farkettim. Bir ara bana baktigini farkettim gözlerimin içine bakiyordu. Sanki gel beni becer diyordu. Yanina oturunca elini aletime götürdü. Iste o anda ok firkamisti. Hemen ayaga kaldirip soydum. O da beni soyuyordu. Vücudu çok güzeldi. Ellerini aynaya dayadi ve arkadan girmemi istedi. Ben aleti çıkartıp yerleştirdim. İçine girdim iler geri ileri geri. Çok güzeldi kiz bas bas bagiriyordu.
Daha sonra agizina aldi ve ben boşalmıştım. Kiz hepsini yaladi yuttu. Hala istiyordu. Sabaha kadar sekilden sekile girdik. Sabah arkadaslar bizi kurtardi. Bir daha asansörün bozulmasi denk gelmedi ben de artik “hadi bizim eve gidelim” cumlesini daha rahat söylüyorum.